Bu yılın Ekim ayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde, Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘Sağlıklı Yaşam Kültürünü Teşvik Projesi kapsamında yürütülmeye başlanan 1 Milyon Bisiklet kampanyasını açtı. Hem de ne açış! Erdoğan'ın ağzından bal damladı denebilir:
”Ülkemizde, belli bölgelerimiz haricinde köklü bir bisiklet kullanma kültürü olmadığı için, bisiklet yolları konusunda kayda değer bir çalışma yapılmadığı bir gerçektir. Bu konuda, bilhassa belediyelerimizin çok büyük eksikliği olduğunu düşünüyorum. Artık bisikleti, bir hobi aracı olarak görmekten vazgeçip bir ulaşım aracı olarak değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Bisiklet yollarını parkların, rekreasyon alanlarının içine sıkışmaktan kurtarıp günlük hayatın bir parçası haline dönüştürmeliyiz. Mevcut yolları da, bisikletli ulaşıma uygun hale dönüştürme çalışmalarına hız kazandırmalıyız. Buradan belediye başkanlarımıza sesleniyorum: Bu konunun bizzat takipçisi olacağım. Ziyaret ettiğim illerde, ilçelerde gözüm bisiklet yollarını arayacak. Şayet göremezsem, oranın belediye başkanıyla bu meseleyi enine boyuna konuşmak gerektiği kanaatine varacağım.”
Tepeden böylesine güçlü bir ittirme olunca haliyle bir teknik yönetmelik gerekmesi kaçınılmaz. O da şimdi gelmiş oldu.
Bu Yönetmelik Ne İfade Ediyor?
Bu yönetmeliğin teknik bir kılavuz olduğunu ve bunun ötesinde fazla da birşey beklememek gerektiğini belirtelim. Teknik açıdan da bisikletlilerin güvenliği için bırakılması gereken mesafelerden, kavşak düzenlemelerine, hatta trafik ışıklarında bisikletliler için motorlu taşıtların önünde 3-5m'lik bekleme alanı yapılması (örneğin Londra'da var) ve bisikletlere yeşil ışığın motorlu taşıtlardan birkaç sayine önce yanarak bisikletlilere geçiş önceliği sağlanmasına (Londra'da ihtiyaç olan ama olmayan bir sistem) kadar çok başarılı bir belge olduğunu teslim etmek gerek.
Bu Yönetmelik Ne Değil?
Bu yönetmelik, bisikletin topyekün bir ulaşım konsepti içindeki yeri açısından, metinde yer alan “entegrasyon” maddesine rağmen, birşey ifade etmiyor. Bu konuda, en azından İstanbul özelinde, aşağıdaki yazılardan da hatırlayacağınız üzere 2 ana belge var. Bunlar İstanbul Metropoliten Alanı Kentsel Ulaşım Ana Planı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2015-2019 Stratejik Planı. Her iki belgede de, bisikletin genel ulaşım planı içindeki yeri varla yok arasında, “dostlar alışverişte görsün” misali eklenmiş maddelerden ibaret.
Neredeyse gün boyunca trafik tıkanıklığı yaşanan İstanbul gibi şehirler içinse asıl önemli olan trafikteki otomobil kullanımını azaltmak. Bunun için önemli yöntemlerden biri, bilhassa kısa mesafelerde insanların otomobilden inip bisiklete binmeleri. Bunu sağlamanın son derece etkili bir yolu da, sınırlı yüzölçümü olduğundan hareketle, yolları kısmen de olsa otomobillerden alıp -yayalardan değil- bisiklete vermek.
İstanbul başta, Türkiye için önemli husus bu. Yönetmelik bu konuya cevap vermiyor, belki de vermesi gerekmiyor. Fakat gerektiğinde yaya kaldırımının daralabileceği belirtirken (Bölüm 2, madde 19), taşıt yolunun daraltılabileceği ya da bir şeridin bisikletlere verilebileceği gibi bir seçenekten bahsedilmemiş. Bu seçenek uygulandığında (meşhur Bağdat cad. örneği) ne olduğunu hatırlıyoruz.
Bunlar da ilginizi çekebilir
Makaleler
İstanbul’da Bisiklet Yolu Soruları - Bisiklet Yolları Algısında Yanlışlar
İBB Emirgan Planları, Bisiklet ve Absürd Projeler
Londra ve İstanbul'da Bisikletin Geleceği
Londra'da bisikletle 10 gün
İstanbul'da Katlanır Bisiklet Kullanmak
Bisikletle işe gitmenin püf noktaları
Haberler
Bisiklet Yolları Yönetmeliği'nden Ne Beklemeli?
Los Angeles'ın Yeni 2035 Ulaşım Planı & Güney Kore'de Güneş Panelleri
Londra'da Senede 223 milyon Seyahat Bisikletle
Paris Bisiklet Başkenti Olma Yolunda - 2015-2020 Bisiklet Planı
İBB 2015-2019 Stratejik Plan’da Bisiklet Yolları
Yeni Bir Absürd Proje: Tünelde Bisiklet
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2015 Bisiklet Planı - 2km Bisiklet Yolu
Londra'da Yeni Proje: SkyCycle
Londra Bisiklet Otobanları
Kopenhaglaştıramadıklarımızdan mısınız?